9 Mart 2015 Pazartesi

napardim bilmem

  Bazi insanlar hayatinizin gokkusagi renkleridir. Tekrar cikmasi icin yagmurlar yagdirirsiniz. Ben de oyle birini biliyorum. Kaybetmemek icin direndigim, sesinde mutulugu buldugum birisi. Mutlu etmek icin cabaladigim birisi. Siz de bulun. Ava cikin demiyorum ama bulun ve kaybetmemeye calisin. O biri beni uzdugunde goktasi carpmis gibi olurum. Aglamaktan sesim kisilir, ama eger benleyse ve iyki varsin diyorsa bu benim benzinim iste. Kotu ulkeler gibi bunu kazanmak icin savas etmiyorum ama gayret ediyorum. Bu gun Yedi Guzel Adam Uskudar Kutuphanesi'ne gittim.  Cok kucuk geldi.  Guzel tasarlanmis ama kucuk. Beykozda ki daha buyuk, bir suru kitap var orda. Yerli, yabanci. Ama Uskudar'daki yerli yazarlarla dolu. Tabi anca bizim salon kadar falan. Babamin gozun bozulcak telefondan demesiyle o zaman kitap alalim dedim. Ve boylece kitap almasakta tek basima kutuphaneye gitme arzumu meşrulaştirmis oldum. Problem yapmadilar. Ama gecen sene agzimi bile actirmamislardi kutuphaneye gitmek konusunda. Demek istedigim onlarla kavga etmek zorunda kalmistim. Sanki disko icin izin aliyorum da. Her neyse gidemedim. Evde sorun olmustu gecen sene. Kutuphaneye gidip eli bos donmemin en guzel yolu donusde onunla saatlerce konusmak ve gulmekti. Hatta bir ara bir dolmusu durdurdum. Hatta bizim ordan geccek mi onu bile sordum. Adam evet dedi. Ama binemedim. Cnku dolmusta onunla rahat konusamazdim ve konusma bitsin istemiyordum. O varken oyle iyi ki hayat. Martilar, deniz, otobusler, ruzgar. Onu cok seviyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder