22 Ocak 2015 Perşembe
adalet icin dayanmaliyim
Kendisi kardes adi altinda sariliyo resim cekiliyo. Ben kitaptaki karakteri ogrenmek icin internete roberto yazip, cikan erkeklerin kaslarina baktim diye hesabini donduruyo, ya da engelliyo. Hangisini yapti bilmiyorum ama bu nasil adaltet. O birak resimlerine bakmayi kizlarla bakisiyo ve bu resimleri gozume sokuyo. Nerde adalet. Ondaki kiskancliksa bende ki ne? Bunun icin dayanmaya ve geri donmemeye deger. Cok dayanikliyim demiyorum ama dayanabildigim kadar dayanicam ve hakliyken haksiz duruma dusmicem. En cok sinir oldugum konu neredeyse bu yani erkek yapinca bi sey yok kiz yaparsa hadi canini okuyalim. Bakalim yazip soylendigim kadar basima geldiginde de mucadele edebiliyomuyum. Yani neden erkek yapinca bi sey yok da kiz yapinca kiyameyler kopuyo diyordum heralde bundan. Erkek gururunu basinin taci yapiyo ama kiz askini gururundan daha onde gorebiliyor ve bu sebepten erkek kizi kiskanmak zorunda kaliyorsa her sey bitirebiliyor ve kiz her sey bitmesin diye kendine dikkat ediyor ama adam kizi kiskandirirsa kiz onu cok sevdiginden birakmak istemiyor ve adam serbest kaliyor. Yalniz ben bu duruma cok takmis durumdayim ve geri adim atmak istemiyorum. Bu adaletsizlik yuzunden gittigi icin o geri cagirmamak konusunda israrci ve guclu olabilirm saniyorum. Gorucez..
uygulamali kisisel gelisim II
Karsimdakin de beni rahatsiz edenin, ben de olmadigini dusunuyorsam, yapmam gereken hangi sorunumun altini cizdigini arastirmaktir. Cunku kandimde ki bir seyi aciga cikarmasa, rahatsiz da olmazdim. Ordan bakinca karisik gelebilir ama aslinda mantikli. Dusunuyorum da o yokken uzgunum. Onu istiyorum. Onunla yasamayi isteyecek kadar cok istiyorum onu. Yani ben yalnizim ve onunla mutluyum. O varken ve sevdigini hissettirirken ben de bir seyler tam ve ben huzurluyum. Demekki benim sevdigim kisiyle olmaya ve onun tarafindan sevilmeye ihtiyacim var ve ben o gidince yalniz ve sevgisiz kaliyorum. Ayni seyleri su an sana da anlatmak istiyorum. Al gotur beni demek istiyorum. Beraber bir butun hissederek yasariz. Seni oyle seviyorum ki demek istiyorum ama yoksun ve rahatsiz olma diye faceye gelmicem dedim. Ozur dilenecek bir sey yapmadim ve emin ol yapsam da gelmezdim. Rahat ol gelmiyorum. Fakat ben cok rahat degilim. Sivilcelerimin izi var ve bu yuzden beni gorunce rahatsiz hissetcemi de dusunuyorum. Dalga gecsen de %50 cirkin oldumu soylesende seninle olsam mutlu olcami dusunuyorum. Benim altini cizdigim sorun bu mu yani. Bir erkege ihtiyacim var ve sevdigim adam yanimda yok..
uygulamali kisisel gelisim I
Sayesinde su an bunu yasiyorum. Bir yandan kahvemi yudumlarken bir yandan cift psikolojisi hakkinda yazilmis bi kitap okuyorum. Elindekiyle yetinmekten bahseden, bir problemle karsilasinca sucu ona yuklemekten cok, neden uzuldugumuzu bulmamizi isteyen bir kitap. Kitabi okurken sanki her sey gulluk gulistanlik olcakmis gibi geliyor. Ona bu gun gelemem dedim. Cunku benimle konusmamak icin bir suru bahane uydurmustu. Ama o kitabi okuyunca ordaki adamin sevgilisini saldirgan bulmasi gibi, belki beni saldirgan bulmustur dedim. Ozur dilemek icin geri dondum. Bana en son soyledigi soz gelsen de gelmesen de faretmez oldu. Gercekten ben yokken bunun nasil bir fark olusturabilecegini ona gostermek icin o cildirana kadar yanina gitmemeliyim. Kitaptaki kadin adami birakmadan, o beni birakti. Simdi kitaptaki adamin dusunduklerini ve yazarin tavsiyelerini okuyorum. Kitaba gore bencil olmamam gerekiyor. Ayrica catismalari, kendimi tanimak icin kullanmam gerektigi yaziyor. Ama ben tek basina kahvalti eden adamla ayni fikirde oldugumu dusunuyorum. Her sey ayni devam edecekse gelismek neye yarar? ( kitapta iliskisi olan bir adama bilmedigi bir yerden e-mailler geliyor. Bu e-mailler de iliskiler hakkinda tavsiye veren yazilardan olusuyor.)
21 Ocak 2015 Çarşamba
ofkeyi enerjiye cevirmek
Prison Break'den duymustum. Icinde ki ofkeyi dogru yonlendirmezsen sana zarar verir. Peki ben ne mi yapiyordum bunu duymadan once? Icimde ki ofkeyi kendi yararima ceviriyordum. Mesela evden cikmalarim biraz problemli oldugu icin cok cikmadim disari. Aninda patlama falan da gostermedm genelde ve en sonunda oyle bir birikti ki iste o anda cok gucluydum. Ofkemin verdigi guc. Kim ne soylerse soylesin o sirada istedigim neyse onu yapmaya hazirdim ve yapabilirdim. Bu bir his. Sadece his degil ama yani basit onemsiz hayata etkisi olmayan bir sey oldugunu hic sanmiyorum. Dort Ingilizce sinavina girdim. Ilk ucunde iyi ve yapabilecekmis gibi hissettim, tabi her zaman birkorku da olmali ki o da vardi icimde, acaba olabilcek miydi yuz alabilecek miydim? Hedefimi yuz olarak belirledim ve aldim da. Ama son sefer icimde olamicakmis gibi bir his vardi, tabi belki yuz de alabilirdim ama hangisinin baskin oldugu bir nevi acikti. Ve 98 aldim Yani yapabilecemis gibi hissettiginiz de genelde yaparsiniz demek istiyorum ve icte birikmis sizin yonlendirdiginiz ofke guclu olup o sirada yapmak istediginizi yapmaniza yardimci olur. Harry Potter'daki şans sivisini almis gibi emin bir sekilde ilerlemenize yardimci olur. Ornek; en basta anlatmaya calistigim durum. Disari cikmam evde sorun olurdu, ses cikarmazdim ama ofke seviyesi her seferinde yukselirdi. En sonunda icimdeki ozgur olmak arzusu ve bunu yapamamanin ofkesi birlesip ultra mega bir guc olustururdu. Sonra hadi adda:) Konu yine şuna dayaniyo. Hayat limon veriyorsa limonata yap yani dezavantajlari avantaja cevirmeye calis.
ben ona asik olmicami sanarak asik oldum
Biliyorum onun guc kaynagiyim. Ona kendi guc kaynagini mahfetmemesini soyledim. Neden yapiyorsun dedim. Bilmiyorum neden yaptigimi dedi. Boyle cevaplar ogretmek icin Ismek kurs mu veriyor dedim. Ya nasil bir sey bilmiyorum ama lamba yansin diye nasil dugmeye basmak gerekiyorsa, ben onun ellerini baska kizlarin yuzunde, belinde gorunce direk ofke uretiyorum. Sonra gelir bir de neden ofkelisin diye sorar. Anlattim ona 'Kalbine laf soylemem. Cunku beni dinlemez. Burda beraber olcaksak baska kizlara dokunma iste. Valla yoksay tusuna basip ona gore davranmaya calisiyorum ama olmuyo. Ellerin kizin yanaginda gozlerin gozlerinde orda ben olmam gerekirken cildiriyorum iste. Kalbinde baskasi yoksa elinde de olmasin cok basit' dedim. Ne mi dedi? Sen kiskandin yani dedi. Vay canina bu cevabi verebilmek icin mastir yapmis olabilir mi? Sonra mi? Hangi dilde soylersem anlarsin dedim. Neyse anladim dedi. Sonunda anladi galiba.
evde işmiş
Tum Umraniye'yi dolastim nerdeyse. Nikah suslemeleri, davetiye derken otuz kadar dukkana girip evde is var mi diye soruyorum. Kimi diyor biz sirketle calisiyoruz. Kimi diyor biz kalabaligiz. Hallediyoruz. Biri de bacimiz yapiyor dedi. Bir de internette evde is falan diye anlatip duruyorlar. En az dort saat yurudum ve bir is bulabilmek icin daha fazla zaman harcadim, internet falan varken. Sadece bir adam bes alti gun sonra olabilir diye numarami aldi. Isallah doner diye bekliyorum. Gercekten bazi yazilarda yazildigi kadar kolay degil. Gerci bu iş basit yazildigini gorunce insan daha hevesli oluyor ama işin gercegi bir nikah susunu yapinca on kurus veriyolarmis. Ve yapmasi on asamadan falan olusuyomuş. Tabi iş veren olursa. Bir de ben hic yapmadim, tecrubem yok. Tabi daha sezonu da acilmamamis. Yani bir gun kadar ugrasip arastirdiktan sonra bu isi babama devrettim belki tanidiklari yardimci olur diye. Bu is umutlardan ibaret ama umarim umutlar meyve verir. Cunku umraniye carsisinda o kadar yere girdigim halde tam bir sonuca ulasamadim.
20 Ocak 2015 Salı
Bunu uzgun bir kiz olarak erkeklere yaziyorum
Bence bir dizi cekilmeli. Erkekleri anlatan. Basarili olcani dusnuyorum. Cunku digerlerini bilmem ama benim cok cektigim biri var. Ve eminim bir cok insan da cekmistir. Acilari paylasan kisiler daha guclu bir bag kurabildigine gore bu dizi de cok fazla insani kendine baglicaktir diye dusunuyorum. Sirf erkekleri anlatsin. Ve bu sayede kadinlarin neden hasta oldugu ortaya ciksin. Hastaliklara uzuntu cok etki eder ve bu sebeple erkekler daha iyi olursa bence kizlar daha az hasta olur. Yani kizlarin anlasilmadigini soyleyen erkekler, cok anlasildiklarina eminler mi? Yapmaya calistiklari ne ki? Mutlu olduklari ne? Bir kizi ne kadar uzerlerse o kadar mi mutlular? Ve bu durumda onlara hadlerini bildirmek icin illa da yaptiklarinin aynisini mi yapmak gerekir ki aci cekip yaptiklarinin kotu oldugunu anlasinlar? Illa kotu mu olalim? Ne yaptik diye soruyorsunuz dimi simdi? Aaa cok sasirdim. Yine kedi gelmis sutu dokmus benim haberim yok havasindasiniz. Bize kiskanmamiz icin bol malzeme verip sonra da kek yapmamizi mi bekliyorsunuz? Soylesenize face de gordugumuz iliskileriniz mi yalan olan yoksa bize olan sevginiz mi? Bence tek gercek kizlara olan acliginiz. Ne yani gerisine inanmadigimiz zaman biz miyiz cok supheci olan? Eger face deki iliskin yalansa neden koydun onu oraya? Kiskanip dort bes gunumu mahfetmek icin mi? Tamam bu kismi iyi anliyorum. Ama madem sen benim dort bes gunumun mahfolmasina aldirmiyorsun demekki beni sevmiyorsun. Sevseydin once benim zarar gormemden, incinmemden korkardin. Cunku diger kizlari bilmem ama ben
sevdigim zaman boyle hissediyorum. Saf bir sekilde sevip sevdigim insana guc vermeye calisiyorum ama neden sevdigim insan bana guc vermek yerine benim gucsuzlugum sayesinde, onu kiskanmam neticesinde mutlu olup mahfolmam icin elime daha cok malzeme veriyor? Tamam bunu okuyunca bi sus kizim ya git ona soyle diye dusunmus olabilirsiniz. Ona soyledigim zaman bundan vezgecseydi zaten simdi burda yazi yaziyo olmazdim. Bir kizi sifir enerji de birakmak neden sizin icin bu kadar hos? Burda her ruzgar estiginde donen ve bunu enerjiye ceviren bi pervaneden soz etmiyorum. Siz ruzgar gibi estikce biz enerji uretmiyoruzki burda. Mahfoluyoruz. Once kiskandirip bizi canavar moduna getiriyorsunuz sonra sakin ya da normal olmamamizi beklemeyin. Ben kendi adima zarar vermeyi sevmem ama her kadin/ kiz ayni olmaz. Yaptiklarinizin hesabini acimadan sorabilirler size. Size hayatim diyen birinin bu sefer baska anlamda hayati olduysaniz yani mesela kiz hayatini sizi mahfetmeye adadiysa uzgunum. Buyuk bi hata yaptiniz.
sevdigim zaman boyle hissediyorum. Saf bir sekilde sevip sevdigim insana guc vermeye calisiyorum ama neden sevdigim insan bana guc vermek yerine benim gucsuzlugum sayesinde, onu kiskanmam neticesinde mutlu olup mahfolmam icin elime daha cok malzeme veriyor? Tamam bunu okuyunca bi sus kizim ya git ona soyle diye dusunmus olabilirsiniz. Ona soyledigim zaman bundan vezgecseydi zaten simdi burda yazi yaziyo olmazdim. Bir kizi sifir enerji de birakmak neden sizin icin bu kadar hos? Burda her ruzgar estiginde donen ve bunu enerjiye ceviren bi pervaneden soz etmiyorum. Siz ruzgar gibi estikce biz enerji uretmiyoruzki burda. Mahfoluyoruz. Once kiskandirip bizi canavar moduna getiriyorsunuz sonra sakin ya da normal olmamamizi beklemeyin. Ben kendi adima zarar vermeyi sevmem ama her kadin/ kiz ayni olmaz. Yaptiklarinizin hesabini acimadan sorabilirler size. Size hayatim diyen birinin bu sefer baska anlamda hayati olduysaniz yani mesela kiz hayatini sizi mahfetmeye adadiysa uzgunum. Buyuk bi hata yaptiniz.
Odeyemeyeceginiz krediyi cekmeyin
Aslinda yazcam konunun krediyle, insanlari somuren bankalarla, bankalari somuren insanlarla bir alakasi yok. Peki neden mi baslik krediyle alakali? Nasil ki odeyemeyeceginiz krediyi cekmemelisiniz ayni sekilde bakamicaniz yeterli derecede ilgilenemeyeceginiz cocuklari da dogurmayin. Ben onlardan biriyim ve cok aci cektim hala da cekiyorum. Benim odamda kucuk bir kaktus var. O bile iki haftada su ister. Kaktuse bile iki hafta da bir bile olsa bakmak gerekir. Ben bir sene bir odada yasadim. Bu nasil oldu olamaz sacmalama demeyin. Saclarinin buyusu yuzunden kuleye hapsedilen Rapunzel gibi eve hapsoldum ben. Disarisi tehlikeli bir yer diye. Bana guvendikleri ama disardakilere guvenmedikleri icin. Onlardan nefret ediyorum. Kaktus bile ayda iki defa bakim isterken onlar psikolojimi umursamadan ya dinsel yerlere gidersin ya evdesin dediler bana. Yabanci yazarlar kafami karistirmasin diye attilar o tur kitaplari. Yani bir zamanlar kilise nasil ki aydinlatici kitap bulunduranlari asti onlar da kitaplarimi atip bana evde kalmami soylediler. Onlardan nefret ediyorum. Hic mi iyilikleri yok, elbette var. Beni buyutenler onlar ne de olsa ama beni buyuttukleri icin hayatimin kararlarini da vermeye calistilar. Belki hayatim da onlarin sinir bozucu kurallari olmasaydi her sey daha guzel olabilirdi ama cidden dusunun once. Cocugunuzun adina karar vermeden once iyice dusunun. Sonuc olarak kararlari ona birakin. Kotu bir karar olsada bu kendi karari olacak ve yasamayi ogrenecek. Buyuyen kuşun yuvadan ayrilmasina izin verin. Emin olun ucmasina izin vermediginiz kus sizden hep nefret edicek. Neden mi yaziyorum bunlari. Cunku calismama izin vermeyen bir ailem var. Kendi parami bile kazanamiyorum. Cabuk benimsemeleri acisindan evde de calisirim dedim ama ne benim ayarlamama musade ediyorlar ne de kendileri ayarliyorlar. Babam ayarlicani soledi ama ben bunun ne demek oldugunu gayet iyi biliyorum. Ingilizce ogrenmek icin kursa gitmek istedim ve tam bir sene dil doktum. Acik liseye dort sene sonra kaydoldum. Yani anlicaniz bizim evde benim isteklerimin olmasi bazi mahkemelerden bile uzun suruyo. Ne zaman olur ne zaman baslarim bilmiyorum ama yine de yasamaya devam ediyorum. Bunu okuyan herkesten rica ediyorum. Uzup aglatmak icin cocuk buyutmeyin daha iyi. Neden mi? Sonra basina gelenlerden dolayi o cocuk sizle baglantisini keser ve sizle konusmazsa benim babam gibi 'Sana biz baktik biz buyuttuk ama sen bizle konusmuyorsun' dersiniz belki. Cocugun yaptiklarina karisir bir cok yaptigina olumsuz seyler soyler ve sonra 'Biz cok uzuluyoruz neden bizimle konusmuyorsun' dersiniz belki. Demeyin bence once dusunun acaba ben ne yaptim diye..
19 Ocak 2015 Pazartesi
ne kadar zorsun bazen
Kosmak istedim hem de oyle hizliki. Cidden kossam sana, yorulmazdim. Yorulsam katlanirdim. Ama bana cektirdigin acilar oyle yikmisti ki beni, oyle acimistim ki ben, kosamadim. Dondugum de orda bir yerlerde olman hala benimle konusuyor olman cok iyiydi. Emin ol bir cok seyden daha iyiydi. Bir yandan gitmeye calisirken bir yandan oyle yalvardimki icimden ben gitmek istesem de sen birakma beni diye. Bir seyler soyle de biraz daha kalayim diye. Ama demedin. Oyle kirdin ki beni, ben hic diyemedim zaten. Acim oyle buyudu ki icimde, cikarip sana anlatamadim. Hem nasil anlatsaydim ki. Yarina uyanmak icin bir nedeni olmamak, en ufak seye aglamak nasil anlatilir ki. Gece annesini kaybetmis cocuk gibi durmadan uyandigimi sana nasil anlatabilirim. Nasil soylerim. Cunku aldatilan kadin bakmamali kendini aldatanin yuzune dedim. Simdi sana ben `Fake oldugunu anlamadim ki nerden bilebilirdim ki mahfoldum yikildim gorunce' diyemedim sana. Demek istemiyorum. Eger yapabilirsem ben yok olcam hayatindan. Yapmamaliydin bunu bana. Bu kadar acitman belimi buktu. Seninle bir seydim en azindan. Simdi yaptiklarinla hiclige surdun beni..
18 Ocak 2015 Pazar
dusuncen gozlerimi acar. actigimda sen yoksun
Yanimda olmasan da hayalin kaldirirdi beni ayaga. Ellerin gelir tutardi ellerimden. Guc verirdin bana. Calar saatimdin sen. Sen varsin diye kalkmak daha kolaydi. Bitip tukendigimde sarj aletimdin sen, beni tekrar desarj eden. Pazılımdin cozmeye calisip resmin butununu aradigim. Hani hayatim derler ya, oyleydin sen de. Ama eski Ingiliz kisi geldi birden, senelerce suren. Beraber cagirdik kışı. Kışın telefon numarasini tusladin, baskasiyla olarak. Arama tusuna bastim buna inanarak. Kis gelince komure ihtiyac vardir. Ben de kendimi mesgul ederek dizilere baktim, kendimi biraktim. Bu zaman dilimi icerisinde bos durmadi vucudum, beynim. Senin icin duvarlar orduler benim kenarlarima. Dusman ilan ettiler seni. Gelip tekrar saldirmaman, tekrar yikmaman icin bu sehri. Cin seddi yaptilar disima. Simdi asabiliyosan aş bakalim..
16 Ocak 2015 Cuma
malleus maleficarum
Cok eskiden katolik engizisyonun en fazla kana bulanmis kitabi Malleus Maleficarum yani cadinin balyozu adli kitap, dunyaya serbest dusunen kadinlarin tehlikelerini bildirmisti.
Anlasilan erkekler serbest dusununce akillarina kadinlarin serbest dusunmemesi fikri gelmis. Kadinlarin uymasi gereken kurallara bir de serbest dusunmemek eklenmis. Eee tehlikeli cunku. Bence buna bakarak erkeklerin serbest dusunmesinin tehlikeli olabildigini goruyoruz. Cunku bizi tasarlayan gerektiginde gozumuzu kapatmamiz icin goz kapagi vermis ama beyni kapatmak icin yanaga bir tane dugme koymamis. Yani bir insanin dusunme sistemini tehlikeli addedip kapatmaya calismak icin ne kadar diktator ve tehlikeli olmak lazim?
- Hala varmi bilmiyorum ama eskiden Cin'de bile kadinlar, kocalarinin yaninda cok konusamaz ve ailesiyle ayni softaya oturamazmis. Neye dayandirarak bu kurali cikarmislar? Edep ya da saygi yuzunden mi? Yoksa erkek egosunu tatmin yuzunden mi?
- Bazi yerlerde kiz dogarsa bebege bir altin, erkek dogarsa iki altin takarlar
Bazi analarinsa erkek doguramadi diye ne kadar asagilandigi malumdur. Dogudaki toreler ve adetlerin hangi cinsiyetten yana oldugu da cok acik.
- Aslinda asirlar once Malleus Maleficarum'un sayesinde rahibeleri, kadin alimleri, cingeneleri, mistikleri, doga asiklarini, bitki toplayicilarini ve dogal hayata suphe cekici sekilde uyum saglayan kadinlari papazlarin bulmus ve iskence edip oldurmus olmalari, yurdumun sartlarinin o zamanlardan daha uygun oldugunu gosterir
Turkiyede ki hic bir asiret kilise gibi 300 yil boyunca suren bir cadi avinda bes milyon kadin yakmadi.
Tabi bunun boyle olmasi Turkiye'de kadinlara yapilan baski ve siddetin hakli oldugunu gostermez. Hic bir yerde gostermez. Mesela benim koyumde de tanidigim bir kadin kocasinin kiskancligi ya da malligi yuzunden sobanin külünü bosaltmak icin bile evinden disari cikamiyo. Ciksa ne mi olur? Dayak yer. Karsi koysa ne mi olur? Adam onu bosar. Bosarsa ne mi olur? Orasi Isvicre koyu degilki. Koyde ki kizlari is yapsin diye yetistiriyorlar. Kocasi onu birakirsa o kadin kendi kendine bakamaz. Yani oyle bir anlayis var. Anne babasinin yanina donse kocasinin yaninda cektigi kadarini belki orda da cekcek garibim. Bosandi diye insanalara konusacak konu cikacak. Anne babasi onun bu davranisini ayakta alkislamayacaklar ki. Baskari ne der diye korktuklarindan mi ne, sabret kizim diyecekler. Olan kizlarina olcak.
Ona boyle bir yasami reva gorceksen evlenme. Ciddiyim evlenme ya. Ya da yapma cocuk falan. Kizin oldugunda onu korumak bahanesiyle eve hapsetceksen onu dunyaya getirmemek icin elinden ne geliyorsa yap. Cunku emin ol o kiz evin kapilarini hapishane parmakliklari olarak gorecek. Ama en azindan eve hapsedilen bir kizin evin kapilarinin parmaklik oldugunu bilmesi de guzel.
Cunku cozumu bulmaya calismasi icin icinde bulundugu durumu sorun olarak algilamasi gerekir.
13 Ocak 2015 Salı
dezavantaji avantaja cevirmek II
Resimlerdeki mutluluklarin benzerlerini gorup yasasaniz bile resimdekilerin aynini yapmak istemis olabilirsiniz. Cunku bu gordukleriniz aslinda reklamdan baska ne ki? Televizyonda sirketlerin para verip yaptigi reklamlari insanlar para almadan Facebook'ta yapar oldu. Boyle zamanlarda reklam yapip ozendiren insanlarin mutluluklarina sozle yada baska fiillerle zarar vermeye calismak yerine sahip olamadiginizdan hayatin dezavantaji gibi gorunen bu enerjiyi, benim yok diye kendinizi uzmek icin kullanmayin. Bu enerjiyi onlari kazanmak icin kullanirsaniz daha mutlu olursunuz cunku. Ayni sekilde Ingilizce bilmeyen biri gordugu Ingilizce kelimeleri okuyamayinca 'Nefret ediyorum su dilden her yerde karsima cikiyor.' demek yerine ogrenmeliyim der, icinde toplanan enerjiyi bu yolda kullanirsa mutlu olur. Elbette bu sadece Ingilizce icin gecerli degil. Hangi dili ogrenmek isterseniz neye ozendiyseniz enerjinizi pozitif dogrultuda yonlendirmeye bakin. Ben evde gecirmek zorunda kaldigim tum o gunlerde bazen dayanamayip aglasam ve zor gunler gecirsem de balkona cikip etrafa bos bos bakinmak yerine kitap okudum ve dezavantaji avantaja cevirmeye calistim. Yani avantaj ya da dezavantaj aslinda avantaj ya da dezavantaj degildir. Bu tamamen onu nasil gordugunuzle alakalidir
dezavantajlari avantaja cevirmek I
Oncelikle hep istedigim bir durumdu Ingilizce ogrenmek. Yurt disina ciktigimizda gorevlinin bize ne dedigini anlayamamak miydi sinir bozucu olan yoksa Harry Potter`in yazarinin sekizinci kitap adi altinda internette yayinladigi metni bulup okuyamamak mi? Bazen filmlerde kenara koseye sikistirilmis ya da ayan beyan ortaya konmus cumleleri cozmek ve anlamlarinin ilginc ya da komik cikmasi ilgimi daha da arttirdi. The Hidden Persuaders adli kitabin Turkcesini bulamamis ama Ingilizcesini bulmustum. Ingilizce egitimi almadan cozmeye calismaksa hayli zordu. Hele de bi ara sevdigim cocugun brans alaninda Ingilizce dergiler okumaya calisinca her sey daha da zorlasti. Bu durum suna benzer. Hani bir seye ihtiyaciniz vardir. Mesela bir yastan sonra insanin karsi cinsten birine ihtiyac duymasi gibi. Arkadasinin kolunda bir tane vardir. Kore dizilerinde ki tatli cocuklara bakip bunlardan bir tane de ben istiyorum demis olabilirsin. Hayatin bir cok alaninda insanin gozune sokulan bir meseledir zaten mutlu ciftler. Ve en sonunda ihtiyac cok fazla siddetlendiginde sansin varsa bir tane de sen bulursun. Belki evlenmek, belki cikmak icin. Bende ki Ingilizce tutkusu da bu duruma gelmisti. Bir cok yerde kasitli olarak Ingilizce, insanlarin gozune sokuluyor ve anlayamamak bazen beni cildirtiyordu. Yani anlamak icin cildiriyordum da diyebiliriz. Evde, bir seyler yapmaya hevesli olarak desarj olmustum yeterince. Ogrendigimiz cumle kaliplariyla, yanimda biri varmis gibi konusuyordum ingilizce kursundan eve yuruyerek donerken. Hatta iki cocuk bana guldu kendi kendime konustugumu sanip. Nitekim ben de oyle yapiyordum. Tabi ders amaciyla. Ama insanlarin fikirleri ve neye guldukleri bazen oyle sacmadir ki ben aldiris bile etmeden devam ettim. Bir yandan insanlari takmamanin ne hos bir sey oldugunu anlatmaya calisiyorum ama bir yandan da bir seyi gerceklestirebilmek icin yeterince guc toplamis olmaniz da cok onemlidir demek istiyorum. Hani filmlerde sorarlar ya 'Are you ready?'. Hazir olmak icinde tutkuyu biriktirebilmek demektir bir yandan. Hayatta ki dezavantajlari avantaja donusturmek yani. Insanlar durmadan iyi seyler yiyerek ya da giyerek dikkatinizi cekmis ya da sizin dikkatinizi hava atarak bu konulara yonlendirmis olabirler. Nitekim eskiden yemekten once besmele cekilirdi simdi fotograf cekiliyor sozu bosa degil. Insanlar cocugunun yedigi isirilmis elmayi bile gostermek isteyebiliyorlar. Zaten kim aglarken ki fotosunu facebook'a ya da bu tip paylasim sitelerine koyar ki? Yani paylasim sitelerinin ismini mutluluk paylasim siteleri olarak degistirebiliriz. Kim durumuna su anda agliyorum yaziyor ki. Herkes hep bi ben mutluyum deme cabasinda.
ebeveyn mi gardiyanmi
Bir evde hatta oda da yasamaya calisan bir kizdim ben ve hala da oyleyim. Bunu ben secmedim ama degistirmeye calsiyorum. Onum kapatilirken seceneklerim hep ailemin istedigi kadar olmustu. Yani aslinda bana sunulan ve secmemi bekledikleri yol hep bir taneydi: Onlarin yolu. Belki benim icin iyinin bu oldugunu sandiklarindan belki de beni olamadiklari sey yapmaya calistiklarindan ortaokul bitince, geldigim kavsaktan mecburi istikamet saga dondum. Sola gidis ailem tarafindan kapatilmisti. Belki çitlerin arkasindaki çim daha yesil gozuktugunden belki de gercekten yesil oldugundan merak ettim, hep ozendim sol tarafa. Baslangicta kucuktum bilemedim. Bir robot kendine verilen emrin ve bu sayede yaptiklarinin baskasina ait oldugunu bilebilir mi? Ben bilemedim. Beynime empoze edilmis fikirleri kendim buldum sandim. Bu benim iradem dedim. Ortaokul bitince bana kimse lise mi yoksa Kuran kursu mu diye sormadi. Kucuklukten beri zaten hoca olcak diye yetistirildim ben.
Hani zamaninda bir Ingiliz kralicesi varmis. Aslinda Ispanya'da dogmus. Annesi Kralice Isabella cok guclu biriymis. El Hamra sarayini, yani gunesli avlularini ve hamamlarini anlata anlata bitiremeyecegim sarayi kralla birlikte muslumanlardan alan Kralice Isabella' nin kizi Catalina hep galler prensesi olarak yetistirilmis ve okudugum tarih kitabina gore daha sonra bu sekilde programlandigindan dolayi Ingiltere'ye Kralice olabilmek icin buyuk ugras vermis. Ve sonunda Aragonlu Katherine, Ingiltere Kralicesi olarak tarihe gecmis.
Ben yillar sonra ailemin benim icin bictigi amaca uygun olmadigimi fark ettim.
Vazgectigimde buyuk tepki aldim ailemden. En kotusu bir sene boyunca evde tıkılı kalmakti.
Onumde ki secenekler belliydi. Ya onlarin istedigi dogrultuda hayatima devam ederdim ki buna uygun olmadigimi anlamistim ya da evde gardiyanlarimla yani yapmak istemediklerimi yapmami soyleyen insanlarla yasardim. Ve ben evde ki ozgurlugu sectim. Evde ne kadar ozgur olabilirsem o kadar ozgurdum. Calismama izin vermedikleri icin para kazanamazdim ama evde istedigim kitaplari okuyabilirdim. O donemlerde bol bol agladigimi hatirliyorum. Kimsesiz, arkadassiz ve yalnizdim. Aslinda tam anlamiyla yalnizdim. Omzumda hem gecmisin hem simdinin hem gelecegin yuklerini tasiyordum. Eve haps olmustum ve ciddi anlamda af cikmasini bekliyordum. Hasta oldugumu sanip psikologa bile goturmeye calistilar, aslinda once sinir hastaliklari bolumune gittim. Annem bana kitap alacagini soyledigi icin ikna oldum . Hasta olmadigimi haps oldugumu gayet iyi biliyordum ve bunu onlara her seferinde anlatmaya calismistim. En sonunda doktor da onlara ayni seyi soyledi. Bu kus bu kafeste durmuyo dedi. Cok kati kurallari vardi ailemin. Ismek kursuna gidip Ingilizce ogrenmeme babam onyargilarindan dolayi karsi geldi. Bir sene evde kitap okudum. Ailemin baskasi ne der kaygisi tasidigini gayet iyi bildigimden bir gun kasitli olarak evde bir suru akraba varken oyle bir dert yandim ki Ingilizce kursuna gondermeye razi oldular. Ben hala o evde yasiyorum ama Ingilizce ogrenmek hep istedigim bir konuydu en azindan bunu yapiyorum ve Acik Lise'yi bitirmeye calisiyorum. Bu yuzden eger aileniz yapmak istediginiz konularda arkanizdaysa onlarin ve size sagladigi imkanlarin kiymetini bilin.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)