Erdal Demirkiran'in yazdigi bu kitabi surukleyici ve bilgilendirici buldum. Ayrica doping etkisi olusturdugunu goz ardi edemem. Bazen hakaretleri cok fazla gelince 'Yeter artik' dedirtse ve aşırı dibe dalmalarda bulunsa bile iyi diyebilecegim bir kitap. Dibe dalmalar derken soylemek istedigim bir konuda (ozellikle de bu konu ilgi cekici bir konu oldugunda) araya, 'Sen simdi boyle boyle dusunmussundur.' ler girmesi 'Abi konuya gecsek artik` dedirtiyo bazen bana. Beynimin biraz daha farkli oldugunu biliyorum. Belki de bu yuzden icimden boyle dusunuyordum. Farkli derken şunu kastediyorum. Atalay Demirci'den duyduguma gore kadinlar bir dugune gitse kafalarinda, kim ne giyinmisti, kim hangi takiyi takti ve daha bir suru ayrinti olurmus. Yani kaydederlermis. Benim bu tur seylere hic merakim yok diyebilirim. Yani o kadar azki var mi yok mu onu bile bilmiyorum.
Araya giren, okuyucuyla sohbet kisimlarinin disinda genel olarak iyi bir kitap. Nasil mi iyi?
1. Erkeklerin kadinlari nasil kandirdigi ve nasil faydalandiklari kismi mesela. Onlarin yalanlari ve ici bos cikabilen iltifatlarina kizlarin nasil yenildigi ve inandigi. Bunlarin sonucunda erkek hevesini aldiktan sonra kadinin ne hale dustugu.
2. En can yakan kismi erkeklerin aldatmaya cok meyilli olduklarini anlatan kisim. Bu nasil boyledir? Ne yapmak gerekir? gibi sorulara tatmin edici cevaplar sunmus Sayin Demirkiran. Fakat konuyu anlatirken sunu soylemeden gecmemis. 'Evet biliyorum. Tum bunlari yaptiktan sonra bile yine de aldatilabilirsiniz'. Insan bunu okuyunca, ozellikle de aldatmaya meyilli bi kiz olmayan ben bunu okuyunca, evlenmesem mi diye dusunmekten kendimi alamadim. Burda sucladigim bize gercegi gostermeye calisan Demirkiran degil. Kadinlari nefes ve heves olarak ayiran erkekler. 'Yolundaysan hevesim, solumdaysan nefesim olursun' diyenler, diyebilenler.
Bir kadina cinsel olarak kocasinin yetebilecegi anlatiliyor kitapta. Ama bir adam karisindan daha fazlasini isteyebilecek fitratta. Bu durumda konuya hayat kadinlari dahil oluyor. Soyle ki hayatta bu kadinalara ihtiyac duyulmasa bu is ortadan kalkardi. Kendini satan kadin var ama kendini satan erkek yok. Neden? Cunku buna ihtiyac yok. Arz ve talep meselesi. Talep eden olmadigi icin yani musteri olmadigi icin boyle bir hizmet yok.
En kotusu de hayat kadinlarina orospu dendigi halde onlari arzulayan erkeklere bu denmez. Ama ben diyorum. Onlarda orospu.
3. En onemlisi kadinlara yol gosteren ve umut isigi olabilen bir kitap bu.